Kleopatra’yı nasıl bilirdiniz?
Kleopatra’yı nasıl bilirdiniz?
Her halde, bir çoğunuz Kleopatra ismine aşinasınızdır. En azından Türkiye’de, Antalya‘da var olan Kleopatra koyunu (hani şu ünlü Kleopatra’nın denize girdiği) ve Tarsus‘daki Kleopatra Kapısı‘nı duymuşsunuzdur. İşte o Kleopatra’nın hayatı bugün paparaziler tarafından fazlasıyla sevilecek tarzda magazinseldi. Magazinin her türlü malzemesini içeriyordu. Aşk, İhanet, Para, Güç, İktidar ve en sonunda çöküş. Peki siz Kleopatra‘yı nasıl bilirdiniz. Ya da hangi Kleopatra‘yı biliyorsunuz. Toplamda 8 tane var da…
Hangi Kleopatra
Öncelikle hangi Kleopatra kısmından başlayalım. Ülkemizde Kleopatra kültü belki de 1963 yılında günümüzün 400 milyon dolarına mal olan ve tüm dünyada bir klasik olmuş olan, 3 saatlik filmiyle ve o filmin kadın başrol oyuncusu Elizabeth Taylor vasıtasıyla mümkün oldu. Dünya tarihinde toplamda 8 tane Kleopatra var. Ancak dillere destan olanı 7. sıradaki Kleopatra. Çünkü kendisi aynı zamanda Eski Mısır’ı yöneten son Firavun. M.Ö 12 Ağustos 30’da, yani günümüzden 2046 yıl önce, tarihin gördüğü en çalkantılı hayat bir mezar odasında intihar ile sonuçlandı. Halbuki Mısır’ın tanrı kraliçesi, Roma’nın ünlü Jül Ceaser’dan çocuk sahibi olan ve ardından yine Roma İmparatorluğunun ünlü Generali Marcus Antonius’un sevgilisi olan bu kadın nasıl oldu da intiharla sonuçlanan bir hayat yaşadı?
Onun hakkında yanlış bilinenler
Mısır’lı değildi
Evet, yanlış okumadınız. Kleopatra VII ve sülalesi kesinlikle Mısırlı değildi. Çünkü kendisi Büyük İskenderin generallerinden birinin soyundan geliyor. Büyük İskender, M.Ö 332 yılında Mısır’ı fethediyor ve eski Mısır bu şekliyle son buluyor. Ancak Büyük İskender bir kurtarıcı şekliyle Mısır tarihine giriyor. Daha sonra ve günümüzde en önemli Mısır kentlerinden birisi olacak olan İskenderiye kuruluyor. Generallerinden bir tanesi olan Ptolemy (Louvre Müzesinde bir büstü var) buraya Vali olarak atanıyor. 8 yıl sonra M.Ö 323’de İskender ölüyor. M.Ö 305’de ise Ptolemy kendini Mısır’ın Firavunu ilan ediyor ve Ptolemy I oluyor. İşte o, bu Makedon – Grek soydan geliyor.
Anne ve babası aslında kardeştiler.
Ptolemy I, normal bir evlilik yapsa da, sonradan gelen aile üyeleri erkekse Ptolemy kadınsa Kleopatra olarak anıldı. Ancak aslında hepsi birbirinin kardeşi idi. Yani Kleopatra’nın anne ve babası, aslında kardeştiler.
Sanıldığı kadar güzel değildi.
Tüm anlatılanlar ve özellikle Romalı tarihçilerin Kleopatra için kullandığı “Ceaser’ı baştan çıkarmak için kadınlığını kullanması” suçlaması sonucunda herkes onun aşırı seksi ve güzel olduğunu düşünse de, elde ki verilere göre, sanılanın aksine vasat ancak vücudunu fazlasıyla sergileyen bir kadınmış. Bilinen bir başka gerçekte, her ne kadar sülalesi yerel dili (Mısır dilini) öğrenmeden yaşadıysa da, Kleopatra VII, yerel dili ilk öğrenen Makedonmuş. Toplamda 12 farklı dili bildiği ve konuştuğu biliniyor. Tüm çizim ve heykellerde ince ve içini gösteren bir kıyafet giyiyor olması ise, bu akıllı kadının, etrafındaki erkekleri, sesi, konuşma şekli ve çıplaklığı ile bir anlamda hipnotize ederek yönettiği şeklinde. Matematik, Filozofi ve Astronomi konularında ise oldukça bilgili olduğu tarihin sayfalarına not düşülmüş. Ama Berlin‘deki Altes Museum‘da bulunan soldaki büstünde de betimlendiği gibi aslında kocaman bir karga buruna sahip, ortalama bir kadın tipi olduğu kesin. Yani Elizabeth Taylor, muhteşem güzel Kleopatra pompalamasından öte bir şey değil.
Erkek kardeşleri ile evlendi. Tüm kardeşlerini öldürttü.
İlk eşi, aynı zamanda büyük erkek kardeşi olan Ptolemy XIII. Ancak daha sonra birbirlerine giriyorlar ve karı-koca iki kardeş iç savaşa başlıyor. İşte burada, meşhur Roma İmparatoru Julius Ceaser devreye giriyor. Roma, Kleopatra’yı destekliyor. Ptolemy XIII savaşta ölüyor. Bu sefer küçük erkek kardeşi olan Ptolemy XIV ile evleniyor. Onu da öldürüyor. Ardından kız kardeşi de tahtta iddia sahibi olmasın diye öldürülüyor.
Hem Ceaser ile hem de Marcus Antonius ile
Çok açık bir şekilde, Roma’nın kendi kuvvetine desteğini alabilmek için her türlü imkanı ve kadınlığını kullandığı bir gerçek. Kendisini bir tanrı ilan ederek, Grek güzellik tanrısı olan Aphrodite’e benzetmeye çalışırmış. Oturması, yürümesi, konuşması, insanları etkileme çalışması hep bu tanrıça göz önüne alınarak yapılmış. Tabii güzellik ile gücü, hem Ceaser hem de Marc Anthony ile beraber olarak kullanmış.
Ceaser öldürülürken Roma’da yaşıyordu.
Tek başına bir sebep olmasa da, Ceaser’ın meşhur sözleri olan “Sen de mi Brutus?” sözleri söylenirken, Mısır Firavunu ve Ceaser’dan çocuk sahibi olan Kleopatra, Roma’da yaşıyormuş ve Ceaser’ın öldürülerek devrilmesinin sebeplerinden birisi durumundaymış. Ceaser öldürüldükten sonra, diğer sevgilisi olan Marcus Antonius ile bir süre daha Roma’da kalıp, beraberce kaçmak zorunda kalmışlar. Mısır’a kadar geri gelebilen ikiliyi, Roma’da senato tarafından görevlendirilen ve sonraki İmparator olacak olan Octavia (daha sonra Augustus / Ağustos olarak anılır.) peşlerine takılır ve savaşarak Mısır’a gelirler. Marcus Antonius Octavius’u durdurmaya çalışırken, Kleopatra ise Ceaser’dan olma çocuğu olan Caeserion’u tahta geçirir. Antonius savaşı kaybedince intihar eder. Bunun haberini alan Kleopatra ise kendisi için yaptırdığı mezar odasında, yanlış olduğu ispatlanmış bir yargı olan yılan ısırmasıyla değil, esasen olduğu düşünülen şekliyle 3 ayrı zehrin birleşimini içerek intihar etmiş.