Levent

Dağ Başından Şehir Merkezine

Bu yazı, kuş uçmaz kervan geçmez dağ başının şehrin merkezi Levent oluşunun hikayesidir.

Avrupa Yakasının en önemli iş merkezlerinden biri olan Levent’in hikayesi zannettiğiniz kadar yeni değil. Gelin önce geçmişe doğru bir yolculuğa çıkalım:

https://youtu.be/Fc305GX6wvk

Levent’in Tarihi

Bu bölge, 1700’lü yıllara kadar kuş uçmaz kervan geçmez bir yermiş. Issız bir dağ başı olan bölgenin hikayesi kadim şehirdeki birçok yer gibi çiftlik olarak değişime uğramış. Bu ıssız alan, Sultan 1.Abdülhamid zamanında kaptan-ı deryalık yapan Gazi Hasan Paşa’nın idaresine verilmiş. Sene 1770-1779. Hasan Paşa bölgenin değerini arttırmak için yemyeşil ormanlara köşkler, bahçeler ve dinlenme alanları inşa ettirmiş. Kendine bağlı levendleri de köşk ve bahçelerin güvenliğini sağlamaları için bölgeye yerleştirilmiş. İşte o günden sonra bu bölgeye Levent Çiftliği denilmeye başlanmış.

Aradan yıllar geçmiş. Sultan 3.Selim orduyu modernleştirmek amacıyla Yeniçerilere alternatif bir ordu kurma çalışmalarına başlamış. Bu yeni ordu için tenha bir kışlaya ihtiyaç duyan sultan, Levent Çiftliği’nde karar kılmış. Nizam-ı Cedid’in (Yeni Düzen) kurulduğu tarih olan 1792’de kışla olarak düzenlenen çiftlik, Levent Kışlası olarak hizmete başlamış. Yeni ordunun silah tedarikini sağlamak amacıyla kasatura ve tüfek fabrikaları kurulmuş. Levent Çiftliği’nin çehresi işte böylece tamamen değişmiş.

Eski Kitaplarda Levent

Bu noktada sizlere bir kitap tavsiyesinde bulunmak isteriz. Bölgenin Levent Kışlası olduğu dönemlere ait kapsamlı bir araştırma yapmış olan Dr. ANTONIE OLIVIER yazmış olduğu seyahatnamelerde detaylı bilgi vermiştir. Dr. OLIVIER Fransız İhtilali sonrasında Fransız Hükümeti’nin isteğiyle Osmanlı topraklarına gelmiş, tüm Anadolu ve İstanbul’u dolaşmış, sosyal-kültürel-coğrafi araştırmalar yapıp kayıt altına alarak ilgililere sunmuştur. “18. Yüzyılda Türkiye ve İstanbul” isimli seyahatnamede ilgi çekici detaylar bulacaksınız.

Levent yakın tarihi

1807 yılında ortaya çıkan Kabakçı Mustafa İsyanından sonra Nizam-ı Cedid ordusu dağıtılmış ve Levent Kışlası yeniçeriler tarafından yakılıp yıkılmış. Böylece bir devrin daha sonuna gelinmiş. 1940’lı yıllara kadar boş bir arazi olarak kalan Levent bölgesinin bazı alanları tarım amaçlı kullanılmış.

1940’lı yılların başına dek İstanbul’un en uzak semti Şişli imiş. Şişli’nin kuzeyinde Mecidiye Köy’ü yer alırmış. Levent ve Etiler-Ulus bozkır platoları Mecidiye Köy’üne bağlı mezra statüsündeymiş.

Levent’te Emlak Gelişimi

1947 yılına gelindiğinde devreye Emlak ve Kredi Bankası girmiş. Her geçen gün daha fazla büyüyen İstanbul’da yeni konut ihtiyacı doğduğundan düz bir arazi arayışına girilmiş. Bölge bu ihtiyacı karşılamak için biçilmiş kaftan olmuş. İlk etapta 400 konutun temelleri atılmış. Evlerin çoğu tek veya çift kat olarak planlanmış. Bahçeli, yeşillikler içindeki yapıların mimari özellikleri İstanbul’un genel yapısından farklıdır. Geniş cadde ve sokaklar birbirine paraleldir. Çatıların üslubu, duvar süslerindeki incelik bile bambaşkadır.

Levent Evleri

Levent evlerinden bahsetmişken 4 Levent’teki apartmanların ön cephelerini süsleyen mozaiklerden söz etmeden olmaz. Dönemin en ünlü isimlerinden Ercüment Kalmık, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ferruh Başağa, Nurulah Berk, Sabri Berkel ve Eren Eyüboğlu’na ait panolar, Cumhuriyet sonrası İstanbul’unun kamusal alandaki ilk örneklerinden biridir. Yolunuz Levent’e düştüğünde 4 Levent metro çıkışından başlayan bir yürüyüş yapmanızı ve bu panoları seyretmenizi tavsiye ederiz.

Kurtların indiği dağ başına yapılan bu evler halk tarafından önce yadırganmış, sonra kabul görmüş. Önceleri orta halli memur kesimi hedef alan Levent bölgesi, yıllar içinde sanatçı ve yazarların bölgeyi tercih etmesi nedeniyle hızla çehre değiştirmiş. Böylece Levent zengin muhiti olmuş. Cüneyt Arkın, Zeki Müren, Türkan Şoray ve Reşat Nuri Güntekin gibi tanınmış birçok isim ikamet için bu bölgeyi tercih etmişler. Usta yazar Reşat Nuri Güntekin’in evinin olduğu sokak Levent çarşının hemen yanındadır ve Çalıkuşu sokağı adını almıştır. Levent çarşı demişken ünlü yazar Aziz Nesin’in kitapçısından bahsetmeden olmaz. Nesin, Levent çarşıda semtin ilk kitapçısını açmış. Zaman içinde iş yapmayan dükkanını kapatmak zorunda kalsa da çarşının tarihine adını yazdırmış.

Günümüzde Levent

Semt her geçen yıl daha çok genişlemiş, 1. Levent 2,3,4 ve hatta Yeni Levent adıyla çoğalmış. Birbirinden güzel sokaklarına çiçek ismi verilmiş bu güzel semt, 1980 sonrasında bölgeye iş merkezlerinin rağbet göstermesiyle çehresini tamamen değiştirmiş. Çift katlı güzel evlerin çoğu iş yeri olmuş, yüksek katlı plaza ve alışveriş merkezlerinin gölgesi o güzel evlere vurmuş. Yerleşik nüfusun 3.500 civarında olduğu bilinen semtin mesai saatlerindeki nüfusunun ise 100 bin rakamını geçtiği tahmin ediliyor.

Şehre nefes molası vermek isteyenleri, şehirden çok uzaklaşmadan Levent’in ara sokaklarında bir keşfe davet ediyoruz. Pişman olmayacaksınız.

Levent’e Nasıl gidilir:

Levent bölgesi Avrupa Yakası’nın merkezi konumundadır. Her iki yakaya ulaşım sağlayan otobüs ve dolmuşlar bu bölgeden geçer. Metro hattıyla ulaşamayacağınız yer yoktur. Çevre yolu ve köprü bağlantılarıyla ulaşım hareketi günün her saati devam eder.

Yazı ve Fotoğraflar : Gonca SAĞLIK

Exit mobile version