Seyahat güzel de, ya planlaması…
Seyahat etmek, hem zihni hem de bedeni yenileyen ve mümkün ise herkesin her yıl en az bir kere yapması gereken bir olay. Böylece hem farklı ortamlara girerek ruhunuzu ve zihninizi, hem de monoton yaşamdan çıkarak bedeninizi rahatlatıyorsunuz. Ancak her şeyde olduğu gibi seyahatte de bir maliyet söz konusu. Gayrimenkul zengini veya babadan/aileden torpilli değilseniz, kısacası birileri sizin harcamanız için para kazanmıyorsa, hem zaman açısından hem de cüzdan açısından, seyahat kısıtlanmak zorunda kalıyor. Eğer bu durumdan sıkıldıysanız, yazının kalanını okumanız sizin için faydalı olacaktır.
1) Seyahat grubunuzun beğenilerini ortak paydaya alın
Nereye gittiğinizden daha önemlisi, kiminle gittiğinizdir. Hele de ilk defa gitmeyi planladığınız bir yere, daha önce beraber seyahat ettikleriniz ile gitmeniz daha iyi olur. Erkek/Kız arkadaşınız, kardeşiniz, aileniz, eşiniz veya iş arkadaşınız neleri seviyor, sizinle ortak beğenileri nelerdir bilmelisiniz. Çocuklu aile olarak geziyorsanız hem çocukların hem de sizin gezerken keyif alacağınız şekilde noktaları planlamalısınız.
2) Seyahat için seyahat noktasını aklınızda belirleyin.
Gönül ister ki her yere gidelim. Ama belirli sebeplerden bu mümkün olmuyor. 1. maddedeki ortak noktalara göre, aklınızda bir yer belirlemeye başlayın. Herkesin gittiği veya popüler olan yerler değil, sizin keyif alacağınız yerleri belirlemeye çalışın. Popüler demek size uygun demek değildir. Her yiğidin yoğurt yiyişi ayrıdır sözündeki gibi… Kulağınız açık olsun. Yeni veya çok da popüler olmayan noktaları da değerlendirin. Aklınızda en fazla görmek istediğiniz 10 yeri belirleyin. Gittiğiniz zaman listeden düşürüp, yeni bir yer ekleyin. Yani her an ilk 10 listeniz olsun. Fikir almak için bizim seyahat rehberlerimize bir göz gezdirebilirsiniz.
3) Sene başında takvim ayarlayın.
1 Ocak günü takvimi elinize alın. Her şeyden önce ortalama 15 gün resmi tatil izniniz var. Bunun haricinde bayramlar da hafta ortasına geliyorsa , arada kalan günleri kullanarak daha az izin almanız imkanı doğar. En az 15 gün de sizin izniniz olduğunu düşünelim. 52 hafta sonu da Cumartesi çalışsanız dahi 52 gün eder. Böylece seyahat edebileceğiniz en az 82 gün var demektir. Bu günleri baştan takvime göre belirleyin ve izin problemlerini ortadan kaldırın.
4) Gitmeyi planladığınız ilk 10 yerin, gitmeyi planladığınız tarihlerdeki ulaşım ve konaklama maliyetlerini karşılaştırın.
Eğer uçak ile gitmeniz gerekiyor ise 6 ay öncesinden alınan biletler ile neredeyse her yere daha uygun fiyatlar ile uçmayı başarabilirsiniz. Veya birçok havayolu firmasının promosyon dönemlerini takip edebilirsiniz. Havayolu firmaları genelde bir önceki sene hangi zaman nereye indirim uygulamışlar ise, bir sonraki sene de aynı promosyonu aynı dönemde yaparlar. Otellerde de, odaların doluluk oranına göre fiyatlar artar. Hatta gelecek dönem rezervasyonlarını garanti altına almak için bir çok otel 3-6 ay öncesinden “3 gece kal – 2 gece öde” türevinde promosyon yaparlar.
5) Kara yolu ile gidebileceğiniz her yere kara yolu ile gidin.
Özellikle yurt içinde seyahat edecekseniz, veya yurt dışında bir şehirden diğerine geçecekseniz, karayolu veya demiryolunu kullanın. Ehliyetiniz ve arabanız varsa, benzin parasını dert etmeyin. Gittiğiniz yerdeki ödeyeceğiniz taksi paraları sizin rahatlıkla benzin masrafınızı karşılar. Aracınızın yüksek kilometre yapacak olmasını da dert etmeyin. Sonuçta arabayı binmek için alıyorsunuz. Kullanmayacaksanız ne gereği var. Ancak arabanız bagaj veya kişi sayısı yönünden yetersiz ise, araba kiralama seçeneğine geçin. İnanın bu sayede ciddi tasarruf edeceksiniz. Sadece tasarruf mu? Harita üzerinde, gideceğiniz yol güzergahında bulunan bir çok yeri de görebilme, gezebilme imkanı doğacak. Hele bir de tek başınıza sürmeyecekseniz kesin bu şıkkı tercih edin. Özellikle soldan direksiyonlu bir çok ülkede de bunu yapabilirsiniz. Trafik kuralları her yerde aynı. Yalnız trafik kurallarına mutlaka uyun.
6) Oteliniz 5 yıldızlı olmak zorunda değil.
En iyi otel evinizdir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden temiz ve güvenlikli olan her yer kalabileceğiniz yerdir. Özellikle de gezmeyi planladığınız yerlere yakınsa. 20 kişilik koğuşlarda kalın demiyoruz. Ancak dünyadaki 3 yıldızlı otellerin tamamına yakını, standart bir turist için idealdir. Yatak, tuvalet, banyo ve klima gibi özellikler artık her yerde standartlaştığı için aynı bölgede aynı hizmeti veren 5 yıldızlı bir otele 200-400 € /$ fiyat vermek yerine 50-60 € /$ 3 yıldızlı otelde kalabilirsiniz. Gece başına 100-150 € /$ kara geçersiniz.
7) Yurt dışına çıkacaksanız, vize isteyen ülkeleri mümkün olduğunca tercih etmeyin.
Sonuçta sizi isteselerdi, size vize uygulamazlardı. Vizesiz ülkeleri tercih edin. Böylece kişi başı ortalama 80 € ödeme ve üstüne üstlük “vize çıktı mı?” diye kıvranmak zorunda kalmazsınız.
8) Kendi seyahat planınızı yola çıkmadan önce kağıda dökün
Nasıl ki seyahat acentelerinden tur programlarını istiyorsunuz, kendiniz planladığınız zaman da saat saat, gün gün programınızı kağıda dökün. Gitmeyi planladığınız yerlerin varsa giriş ücretlerine kadar not alın. Gitmiş olduğunuz noktayı çok sevmiş olabilirsiniz. Bu yüzden daha fazla da kalmak isteyebilirsiniz. Ancak bir sonraki noktayı kaçırmayın. Sonuçta her istediğinizde gezemiyorsunuz. Giriş saatleri kısıtlı olan noktaları gezecek iseniz, alışverişi sonraya bırakın. Bir çok yerde akşam saat 22:00’a kadar alışveriş yapabilirsiniz ama müze veya benzeri yerler sadece 09:00-17:00 arası açıklar. Bu yüzden zaman programlamanıza mutlaka uyun.
9) Gittiğiniz yerde gezin.
Seyahate çıktınız. Otelde oturacaksanız hiç gelmeyip, evde oturup, onca parayı başka bir yere harcayabilirdiniz. Madem ki geldiniz, şehirde gezilmedik yer bırakmayın. Çocuklu aile iseniz, inanın ki ilk 2-3 seferden sonra çocuklar da size ayak uyduracaklar. Zaten onların enerjisi sizden daha yüksek. Profesyonel olmasanız da fotoğraf çekin. Daha sonra monoton yaşantınıza döndüğünüzde size 2-3 dakikalık moral verecek hatıraları depolamış olursunuz.
10) Yıllardır yapılan yanlışa siz de düşmeyin
“Budapeşte-Prag-Viyana / 5 gün” gibi reklamların dolduruşuna gelmeyin. 3 Ülke göreceğim diye gidip, ne gördüğünüzü anlamadan dönmüş olursunuz. Onun yerine bir seferde bir ülkenin 2-3 hatta 4 yerini görmeye çalışın. Mesela “Prag-Pilsen-Karlovy Vary” yapın. Aynı ülkede kalırsanız, hem maliyet hem zamandan kazanırsınız.
Ama bunlardan daha önemlisi, seyahat etmek üzere evden çıkarken, tüm huylarınızı ve sıfatlarınızı evde bırakın. Gittiğiniz gezide sadece kendiniz olun. Yaşadığınız her anı, ruhunuza hediye edin.
İyi yolculuklar…
Çağrı Sağlık