Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami, kimi sanat tarihçilerine göre, Osmanlı İmparatorluğunun en nadide ve en güzel eserlerinden birisi olarak geçer. Eski kayıtlarda caminin kubbe ve minarelerine kadar yeşil çini ile süslü olduğu bildirilmiş. Zaten camiye ismini de bu çiniler vermiş. Fetret Dönemi sonunda Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmaya 1413 yılında başlanmış. Caminin mimarı Hacı İvaz, caminin inşaatını 1419 yılında tamamlasa da, süslemeler 1426 yılına kadar devam etmiş.
“Yeşil Külliyesi” olarak anılan binalar topluluğunun merkezi konumunda olan cami, özellikle dilimli kubbesi ile dikkat çekiyor. Girişteki taş kapı üzeri işlemeler ise Türk taş oymacılığı sanatının inceliklerini gözler önüne seriyor. Caminin içinde bulunan şadırvan ve fışkiyesi ise ayrı bir güzellik noktası. Caminin doğusunda ve batısında 2 ayrı oda bulunmakta. Doğu tarafındaki oda eskiden Anadolu Beylerbeyliğinden gelen sancak beylerinin meseleleri tartıştığı nokta iken, Batı tarafındaki oda da ise Rumeli Beylerbeyliğinden gelen sancak beyleri görüşme yaparmış. Daha sonra bu odalar bir dönem mahkeme olarak bile kullanılmış. Hat eserleri, çinileri ve taş işçiliği ile gerçekten çok güzel bir eser.